tag:blogger.com,1999:blog-46043204058133424432024-03-13T21:22:14.242-07:00VENEDİKTE KUDUZ OLMAKarkhehttp://www.blogger.com/profile/14861896314588855342noreply@blogger.comBlogger52125tag:blogger.com,1999:blog-4604320405813342443.post-55543093348638364952012-03-03T05:29:00.003-08:002012-03-03T05:58:54.401-08:00KİRALIK SARAYINDA ŞEYTANIMI AGIRLADIGINDA ANLARSINHayır istisnalar kuralı bozar fakat siz cesaretsizliginizden dolayı zaten istisna degildiniz.bana kalırsa siz zaten hiçbir zaman iyi degildiniz.yalancı,çıkarcı ve kötüydünüz.önünüze bir yön levhası konulmustu o yön dogrultusunda zaman gecirmeyi yaşamak sayıyordunuz.yaşadıgınız hayat size ait degildi.ucu gözükmeyen bir zincire baglanmıstınız.<br />Hayatınızı,ilişkilerinizi,nasıl davranacagınızı,akıl yürütme tarzınızı,zihinselliginizi sürekli degiştiriyorlardı.kimler degiştiriyor.biliyor musun?sizi daima degişecek üretim ilişkilerinde bir üretim elemanı olarak görenler,çocuk yuvalarından başlayıp,aile içinde,okulda,adliyede,camilerde,sendikalarda,resmi kurumlarda,haberleşme organlarında boyun egme biçimlerinin içine ve hatta tam altına çekiyorlardı.toplumsal ve ruhsal formasyonunuz yaşam sahnesinin gerisinde,gizlenen egemenlerin buyruklarından kaynaklanıyordu.egemen için sizin iyi ya da kötü olmanız zaten önemli degildi,sart kosulan iyi olmanız sisteme hizmet etmenizdi.siz kömür,petrol,çelik,uranyum,teneke ve bugday kadar bir nesneydiniz.işiniz pazardaki yeriniz bittiginde,bir mevta bir cesettiniz.düzenin meşruluguna uyarsanız,cennete gideceginizi söylüyorlardı.sisteme sevabınız sisteme günahınızdan çok olmalıydı.direnirseniz,polis ve ordu kuvvetiyle ya da sistemin ideolojik aygıtlarıyla yola getirilecektiniz.öyle bir hale getirilecektiniz ki,kimin sesiyle kimin sözcüklerini kullandıgınızı fark edemeyecektiniz.kısacası siz kendinizin kötüsü bile degil kötülerin kötüsüydünüz.<br />Önüne koyulan yön levhasını tersine çeviremeyenler,ters adam olamayanlar,egemenin cıkarlarını kendi cıkarları bellemişti.oysa pekala iyilik yaşanmış-tanınmış kötülügün tepetaklak edilmiş hali olabilirdi.en büyük kötülügü yapanlar birilerini adlandırıp sınıflandıranlar,birilerinin hayatlarını dogumlarında ölü can olarak satın alanlar,en büyük iyiligin ne oldugunu,anlamını bilmek durumundaydılar.bir an önce cocukluktan cıkıp,yasaklar muhitinde yetişkinlerin akıllısı,iyisi ve güzeli olmamız isteniyordu.işte lanetli yan bu dönemeçte başlıyordu.ahlak kurallarını ihlal mi edecektik yoksa bize zorla(bizim iyiligimiz içinmiş gibi) ögretilenlere,kutsal ailede,kutsal okullarda,düzenin sadık tebaası kılınıp iyi çırak,iyi işçi,iyi köylü,iyi mürit,iyi memur,iyi burjuva,iyi polis,iyi doktor,iyi şu ve bu olmaya(ancak egemenin istedigi sayı kadar) rıza mı gösterecektik.<br />Piramidin tepesi ücretli efekt memurlarının pompaladıkları dumanla,sis içinde kalmıstı.üst altı gözlemeli ama alt üstü görememeliydi.<br />Yanılanlar yanılgıyı düzeltmeli.kral soyundan gelen,kendisine kölelerin hizmet ettigi platonun ideal devletinin ideal toplumundan şairler ve şiir degil;masal,söylence ve mitoloji yapıcıları ,ozanlar, dışlanmıştı.çünkü iyiyi degil ideal devleti arayan yasa koyucu pozisyonundaki platon,söylence yapma işlevinin ozanlarda degil kendisinde kalmasını uygun buluyordu.insanların tanrılarda gördügü kendi hayatının izdüşümüydü.devletin dogasında insan ruhunun dogasını okuyor,söylence tanrıların yerine en yüksek bilgi diye tanımladıgı -iyi fikri- koyuyor,şiirle söylenceyi aynı şey sayıyordu.iyiden cok ideal ve akli devlet kuramını yaratabilmek için ilyada’ya söylenceye ve grek tragedyasına karsıydı.theaetetus diyalogunda her zaman iyinin karşıtı olan bir şeyin bulunması gerektigi için kötünün ortadan kaldırılmasının olanaksızlıgını söylüyordu.bireyin ruhu toplumsal dogayla baglıysa birini ötekisinden ayıramıyorsak,özel ve genel hayat da birbiriyle baglantılıdır.genel hayat kötü ve yozlaşmışsa özel hayatın iyiye dogru gelişmesi olanaksızdır.platon politikayı ve politik karar sonuclarını insan psikolojisinin ipuçları olarak ilan etmiştir zaten.<br />Yüzyıllar sonra hegel ise her günkü hayatta bozulmus,geçici varoluş kadar imgelemin her kuruntusu her yanlış ve kötü,dogasında kötülük olan her şey rastlantısal bir biçimde gerçek adını alır diye yazıyordu.gerçekligin dogadan cok tarih aracılıgıyla tanımlanması gerekecekse,eger devlet tarihin önkoşulu ise,devlette en yüksek ve en yetkin gerçekligi görmek zorunda oldugumuz sonucunu çıkarıyordu.insanların vicdan özgürlügü ve siyasal özgürlük için duydukları çoşku yüzünden güçte yatan dogrulugu unutacak kadar aptallaştırıldıklarını idda ediyordu.sonra tarih insanlıgın kitlesel yıkımını yaşadı.her iki dünya savaşı da insanların cesetleştirilmesinin global provasıydı.tarih yaşananın ve yaşamanın egemenlik kurma çabası oldugunu yazdı.sonra hitler,musollini,,franco,robles.yalnız degildiler arkalarında milyonlarca insan.ve örnek alındılar.çünkü örnek iktisadi,politik ve kültürel örtülerinin altında,daha çok ama insana özgü bir psikolojiyi dışlıyordu.tanrı için yaşamanın çoşkusu bir bedenin ruhuyla birlikte alıp tüketmekle gerçekleşiyordu.hepsi laf ebesi,demagog,irade kullanmasını bilen kimselerdi.evren tanrının bir toplama kampı ise,aynı şeyi yeryüzü egemenleri,niçin uygulamasın.dünya niçin çalışma kampı olmasın.yasaklar,kurallar,ahlaki normlar koymak,iyiyi bu çerçevenin içine oturtmak,çerçevenin içinde kalanları iyiyle tanımlamak,ödül ve ceza koymak gerekiyordu.<br />Buyruk veren öznenin buyruklarına boyun egerken tabiyatına girdigi düzenin talimatlarını tek basına tamamlayabilmesi,düzen ve sistemin içinde kendi başlarına verilen doğrultuda yürüyebilmeleri için özgür bireyler olarak kendilerini algılamaları gerekiyordu.<br />Alışveriş çarkının Pazar düzeninin işlemesi,üretimin yapılanması,toplumsal hayata ve yasaklara baglıydı.üretilen degerin kaçta kaçının paylaşılmayıp kendilerine kalacagına karar verebilenler,yasak koyucular,din ve ahlak anlayışları oluşturdular.digerlerine karsı organize halde kuvveti,şiddeti ve korkuyu kullandılar.mal fetişizmi ahlak fetişizmini yarattı.aralarında çıkarları için uzlaşıp tanrıyı ve devleti kutsadılar.allah ne kadar efendiyse devlette sürünün o denli efendisiydi.tanrının şiddet içeren öldürme yetkisini aynı kararlılıkla bu defa devletler kullanıyordu.kurban etme hem dinler hem devletler için üst derecede bir eylemdi.üretmenin ve ölümün oluşturdugu büyük bir devinim olan hayatta yarattıgını sürekli yok eden saldırı gücü,hazırda ve görünürde tutuluyordu.çünkü çalışarak bilinçleri uyanan insan korkuyla baskı altına alınmalıydı.fakat aslında yasa koyucular daha fazla korkuyordu.yasakların reddedilmesinden,inkar edilmesinden korkuyordu,kafesteki aslanın kendisinden daha güçlü oldugunu bakıcısı biliyor,aslan bilmiyordu,peki ögrenirse.işte bu yüzden uygarlıgın temelinde şiddet ve korku vardır ve ilk insanlar için hayvanlar yasaklara uymadıklarından kutsaldır.<br />Üçbin yıl öncesine kadar otuzbeşbin tanrı gelip geçti.herbiri öldürmeyin,başkasının malını almayın,yalan söylemeyin,acıya katlanın ve baskalarının kederlerine ve sevinclerine ortak olun,merhametli olun.acının nedeni arzuydu.arzudan sıyrılınmalı mıydı.çinli bilge hiçbir tanrıyı ve dini tavsiye etmeden benim duam hayatımdır diyordu.cinayet sanıgı kaçak musa ise tek tanrı bilgisini sığındıgı çölün medyan kahini yetrodan örgendi,yetro ona kızını verdi,dogup büyüdügü ülkeye kin duydugundan derdine ortak olan damadının siyasi düsüncesini yönlendirdi.tutsak sürüsünden bir ulus çıkaracaktı.on emir bildirdi.tanrının tekligine inan,put yapma,haftada altı gün çalış,cumartesi dinlen,anneni babanı sev,kimseyi öldürme,çalma..nedir ki musa insanlıga degil israilogullarına sesleniyordu:mısırdan eli boş çıkmayınız,her kadın mısırlı komsusundan altın gümüş alsın,mısırı soyun.musanın yarar ölçüsüne karşılık isa yoksulluk ölçüsü getirmiş,yoksulluktan kıvrananlara yoksulluk erdem olmustu.<br />Kim evet kim hayır diyecektir.başlangıçta söz mü düşünce mi güç mü yoksa eylem mi vardı.kötü ile iyinin diyalogu goethe’de dr faustun iç diyaloguna dönüşür.yeryüzüne yakınken bilgi ile düşünceden tiksinmiş,saf ve hafif günü aramaktadır.en çok acı veren zevk oldugu için şehveti aramış,şimdi geçen bir an’a dur,güzelsin demeyi istemektedir.yeniden muğlak bir şekildedir.<br />Yasak çalışmayı saglar,çalışma üretimi.sosyal hayat biçimlerine gerekli enerji,ya çalışmaya ya cinsellige harcanacagı için savurganlık yasaklarla denetim altına alınır.bireylerin enerjilerini nerede nasıl kullanacagı şiddete götüren fazla enerji miktarının hangi stat barajına dökülüp boşaltılacagı kurallar altına alınır.toplum gözlemcisi tarafından tehlikeli bulunur,kan çeker gibi fazlası şırıngalarla alınır.başkasına tuttugu aynanın arkasında nöbette duran ahlak savunucusu,kendisinde olmayan enerjiyi hayatını diger enerji dolu insanın aleyhine sürdürebilmek enerjisiyle kınar.ihtiyar ahlakcılıgıyla genç serbestligi kayıtsızlıgı,çocuksulugu ve imkansızlık içindeki rahatlıgı arasındaki çatışma bundan dolayıdır.<br />İnsanlık halinin görünür tablosunu günümüze taşıdıgımızda zihin kurcalayan nice arka plan olgunun edebiyatcılar tarafından nöbetteki sınır nizamiyesinden kaçırılıp önümüze bırakıldıgını fark ederiz.edebiyatcıyı gözaltında tutan insanın özgürlük serüvencisi ve egemenle gizli-acık menfaat anlasmasına girmiş yazıcı-program propagandacısının aksine nadirattandırlar.herşey olmak insanın degil de tanrının günahıysa,onunla ve ona ragmen varolmanın dramında otoriteyi kabullenen,köle degilsek,olabilirin ucuna içimize yalnızlıgımıza kapanıp bireysel yavaşlığımızla yaptıgımız yolculuk ansızın edindigimiz bir ipucu olguyla kavranılamayana iletir bizi.herhangi bir degerin varlıgıyla dramlaşan bir gülüş,bir aglayış,şimdi nötr nesnelere degen duyarlılıkla her şey olma istegi yokolur.sarhoslukla kurban olmakla korkuyu duyumsayıp,kendimizden geçerek,hayatın asıl tarafını fark ederiz.yaşanacak olan başkalarının bize söyletmeye çalıştıgı şeyler asla degildir,hayat yapmış ve yapmakta oldugumuz şeyler asla degildir.<br />İçimiz doldurulmuş,dolduruluşa geçirilmişizdir.bize bilinç diye yutturulan özgür bireyin degil,bir kölenin bilincidir.<br />İyilik,erdem,iş ahlakı çeşidinden sıraladıgımız kavramlar yıllarca süren eğitimle afyonlanmış bir kölenin çektigi tesbih taneleridir.bilinç gerçek dünyadan kaçıyorsa,mantıkla ilişkilendirdigimiz umuttan da vazgeciyoruz demektir,zamana maglup olmaya hükümlü ben,yani ölmekte olan ben,ahlaksal egemenlige dahil olmuyorsa,nesneler arası bir yıkımın uyumunu sürdürüyorum demektir.<br />Mumu kendim için alıyor onu üflüyor,korkudan bagırıyor,kendimi gece olarak görüyor,sendeleyerek,sarhos insan rolü oynuyorum demektir.yarattıgım dehşet kendimedir,önemlidir cünkü insan hayatı şiddeti kapsar,ölümü engellemek ve hayatı yogunlastırarak muhafaza etmek iki ayrı temele oturur.kurban etme düsüncesinin mümkün olan en uç noktasında tanrının küçük düşürülerek yok etme imgesi yatar.tanrı tehdit altında taklit edilmektedir,madem sen öylesin ben de böyleyim.yeryüzü tanrının mezarlıgıysa,bana devredilen öz irademle,ben de kurban etme olayıyla bedeni çıplaklaştırıyor,canlı ve sıcak eti cesede dönüştürüyorum.tanrının can verme can alma iradesine öykünüyorum.iki katilin kader ortaklıgında suçumun paha biçilemez zevkini tadabilmek amacıyla yargıçlarımı arıyor,yok edilişimin provasını bizzat uygulayarak başkaldırıyorum.ezilmişlerle kötü oluyor egemenlere eşitleniyorum.aglıyor gülüyorsam,acı cekiyor ve verebiliyorsam,bu oyunda kurban olarak,hem de emanetin sırrını bilerek ölümü o an hafiflettigim içindir.nedir ihtişamıyla tanrının degil kendi dünyevi gücümüzü duyumsatmaya çalıştıgımız ve izinle ondan aldıgımız idda ettigimiz vekaletle hükümdarlıgımızı madde için kullanıp onu içine hapsettigimizi sandıgımız her dinden yüzbinlerce tapınagımıza ragmen herkes ölümün tersi istikamete yönelir.ölümün işaretlerini silmekle yetinmez,çabayı da belirsizlestirmeye çalısır.fakirler,gücsüzlügüyle pisligiyle cirkinligiyle ıslak nesesiz sokaklarıyla,tiksindirici biçimde ölüme daha yakın oldukları için yükselme istekleri daha kalıcı ve büyüktür.para donmuş hiçbir ahlaki normu kapsamayan fakat sahip olunuş tarzıyla şiddet içeren başkasının kaynamışcasına eritilip harcanan enerji olur<br />Hiçbir malın mistik karakteri kullanımından dogmaz,degeri belirleyen şeylerin içeriginden dogmaz,ne kadar işe yarayan veya üretken faaliyetli olursa olsun deger belirleyen insan organizmasıdır.darp merkezi anesteziyle uyusturulur.her dalda ücreti ödenen sanat tüccarı insan degerlerini toplumsal hiyeroglife çevirmekle görevlendirilir,kasıt insan ilişkileri üzerinedir.pratikte asıl kavga başka canlının günden güne canlılıgını yitirmesi pahasına ortaya cıkan artı degerin gasp edilmesi üzerine kuruldugu için iyilik vermekle siyasileşir,zaten her aziz aşagılıklıgını baştan kabullenmiştir,ama gurur asagılık olmanın saflıgını bozar.ve her çesit ihlal bizi şahsi ihtilallerimizle yüzleştirir.arkhehttp://www.blogger.com/profile/14861896314588855342noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4604320405813342443.post-81347940417421055162011-09-22T02:50:00.000-07:002011-11-20T14:27:30.415-08:00dört yapraklı yonca iyi niyetli bir yalandır,hiç varolmamıştır<a target='_blank' title='ImageShack - Image And Video Hosting' href='http://imageshack.us/photo/my-images/190/avatarxlw.jpg/'><img src='http://img190.imageshack.us/img190/1479/avatarxlw.jpg' border='0'/></a><br /><br /><br /><br />Bu sene buralarda kimseler yok.gelenler döndü.moteller coktan kapanmıştı.yaz bitimi hüznü yanıma rahatca yerleşebildi.kararmış tenim sıcak havaların elime tutuşturdugu bir parça karamel bu eylül ılıklıgında.iki gözüm yerindeydi ama yakupu göremiyordum.zamanın geçip geçmediginin farkında bile degilim.saçlarım dört santim uzamış,kesiyorum hiçbir şey degişmiyor.saçlarım artık siyah uzuyor.sokak lambasını kırmışlar,motel karanlıkta kaldı.bense şimdilik ışıkları yakmıyorum yüzümü gizliyorum.kış gelirken değişimler hızlanıyor,birini yeniden sevebilecegime inanabilir miyim?belki beden devinimleriyle olmayan ihanetime gülümserim.bu anlamsızlık içimi kemirir ve onun baksa birini sevgiyle aldıgını hatırlayınca gülümseyişlerim aglama nöbetlerine dönüşür.’yakup’u aramak hoşuma gidiyordu,her dakikasına düşlerimi ekleyip sevgilimi gizemli kılarak ona sıkıca aşık olmak,evet hoşuma gitmişti sevgilimi yakalayamamak.o şimdi arabistana gitti,nedenini soracak vakti bulamadım yanımda boşluk bıraktı.zaten söylemiş olsaydı da gerçekdışı olması en yakın ihtimaldi ve ihtimal benim yanımda bile çoktan uzaklardaydı.tüm ülkeyi kandırmış ve yok olmuştu.ten ötesi bir yanılsamaydı gücümü ona aktarmam ve aldı götürdü işte.<br />’’şeytan aldı götürdü Yakup arabistan’a yerleşti’’<br />Ayın bazı evrelerine üzülürüm,bensizlige,sonra kolumu sıkar,canımı acıtırım.işte buradayım derim kendime.derin bir oh çekip sancılarımın dinmesini beklerim.söyledigim doğru degil aslında;nedenini biyolojik devremin ruhsal etkenlerine bagladıgım yalnızlıgı kendimden sıyrılarak,köşeye çekilip mazoşist bir eğilim içinde seyrederim:’can çekişiyorsun’okyanustan biri daha çıkmaya çalışıyor ve bedeli,bedenini bırakıp içinden çıkarak uzaktan seyretmeye zorlanmak.ellerin olmadıgı için kendine sarılamazsın.saçlarına şekil vermeyi düşünme bile.boşluk içindeki varlıgını bir yabancı sarsarak uyandırıyor:’yok birsey hepsi geçti’.birlikteligin bir yerlerde koptugunu önceleri de sezinlemiştim.uyku gördügüm ve hissettigim birçok şeyi yalanlayıp kendine dönerek bitiş korkusu ile daha da depreşiyor ve inatlaşıyordu.akıllı olmayı bir kenara bırakmak akıllıca geliyor aptal bir sevgili olunmuş zamanlar için.ben kimim bu evrende?sancı mı?<br />Artık buradayım,yanımda.adı özlemmiş.bana sarılırken duydum.sarhoş motelde ismini duyuyorum inanmak istemeden yok olduguma,ölmüşüm meğer,tavan çökmüş,sayıklıyor başka birini.üçe bölünmüşüz içim parçalanıyor.dahası da var bedenim de bölünüyor.kollarım bacaklarım en çok sevdigim ellerim bile yeterince saçılmış.biri gelip topluyor.’son günlerde iyice dagıldın’ diye sitemle karışık bir şeyler söylüyor.arada bir insanlar beni fark etmese yitişim kolay olabilirdi,ama olamıyor.bit kadar oldum iyice halden düştüm.çok değil birkaç hafta sonra görünmez olabilirmişim.iyi ama ağzım yok ki.<br />‘’şeytan aldı götürdü arabistandan getirmedi’’<br />Saçları uzun olmalı ve sarı.şimdi ben de koyu kumralım,oldukça güzel olabilirdim.lakin sebebim yok.kıskaçta sıkışıyorum,elimi kurtarıyorum bacagımı kapıyor.midem de agrımaya başladı.’yakup’’un siyah beyaz fotografı.ne kadar şişman çıkmış,kulakları da büyük.küçücük Yakuplar haline getiriyorum onu parmaklarımın eşsiz güzelligiyle ve yirmi beş küçük adamı kültablama özenle yerleştiriyorum.sigaramı yakmadan önce onları öldürüyorum.<br />Beş gün oldu baş ağrılarım dinmiyor.kancalı etegimin kancası koptu.artık bu etek giyilmez.üzerinde yağ tabakalarının kurudugu barbunya ların yalnızlıkla yerleştigi kırık bardakların üzerine bej etegimi ilave ediyorum.ve artık doldu deyip kapının önüne çıkarıyorum.dışarı çıkmasam da olur.saydım tam 18 kuş geçti evin yakınlarından.sonbaharda saymak güçleşecek ve belki de 4 kuş sürüsü geçti deyip bulutlara başımı kaldırıp ‘yagmur ne zaman’ diye soracagım,ardından asit yagmuru başlayacak agaçlar kurumaya başlayacak göllerdeki yosunlar ölecek ve daha kötüsü nefesim güçleşecek.belki de bunların hiçbiri olmayacak,yanıt alamadan akşam dokuz buçuk gibi defterimi alıp tarih attıktan sonra daha fazla yazmak için nedenimin olmadıgına karar verip işlevsiz günümü uykuyla noktalayacagım.hepsi bu kadar değil aslında,gece boyunca çekmece içlerinde,pencere pervazlarında,örtülerin altında,koltukların arasında yakupu arayacagım.yakup yok.<br />‘’kimin aldıgını,nerde oldugunu bilmiyorum’’<br />Söyle sabah nasıl gelir?hiç tanımadıgım birine uzun yıllar biriktirdigim aşkı verdim,sonra sevgiyi düşlerinden arındırarak görünür bir gerçege dönüştürdüm.aslında hiç sevgilim olmadın.hiç.doğmamış sevgiliye içimi döktüm.annemi ne çok özledigimi ağlayarak anlattım,sen duymadın.orda tavan öylece göçerken sevgilinin intihardan başka gerçek olamayacagını anlamak istemedim.yalnızca sen uykusuzdun.fotograflar çekmeye başladım,yatak odamdan,mutfaktan,tuvalet penceresinden.evet tuvalet penceresinde epeyce zorlandım.sonra çalılara yöneldim.sayıları az oldugu için 36lık film bitmiyordu.9 tane uydu anteninin fotografını çektim.yorgun düşünce arkama yaslandım.geriye bir şey kalmamış,düştüm.sağ bileğim çıkmıştı,geç oldugu için geriye takmadan yarını bekledim.sevgilimdi.bırakamıyordum.<br />Böyle yürümek zor oluyordu ama fotografları da merak ediyordum.sakallı adam uzunca süre sonra(6 saat 27 dakika)yanıma gelip,keşke bekleseydiniz dedi.neden diye soramadan tüme yakın fotografların yandıgını,yalnızca birinin görüntülenebildigini söyledi.yıkılmıştım ve sağ kolum kırıldı.birleşmesine gerek yoktu öylece bıraktım.stüdyodan uzaklaştıktan bir süre sonra adam geri dönmem için seslendi.bu kez sakalsızdı.yoksa bu sokakta mı gecelemiştim?eve gitmek için erkendi ve döndüm.birsey unuttunuz dedi,ve yalnızca elime fotografı tutuşturdu.fazla bir şey ödemeden değişikliğe uğramış kolumla eve döndüm.gidecek fazla yerim yoktu.yaşamım boyunca bana daha fazla acı veremeyecek bu anlara kendimi neden ittigimi anlamıyorum.beden devinimleriyle birini unutmaya çalışarak bile bile incitmek kendini.29 gün 12 saat 40 dakika sona erdi.kavuşabiliriz-değişebiliriz:<br />pencere kenarındaki sallanan sandalyeme kırık parçalarıyla bedenimi yerleştirip,biraz yalnızlıktan konuştuk avizeağacımla.bana yalnız olmadıgını güvesiyle birlikte yaşadıgını söyledi,akşam olana kadar onunla bir daha konuşmadım.gün boyu fotografa baktım,arkasını dönmüş,sağ adımını ileri atmış,siyah paltolu bir adam.böyle birini gördügümü hiç hatırlamıyorum.söyle yaz nasıl gelir?fırtınalı kış gecelerinde panjurlar kırıldı.seni aramak hoşuma gidiyor.<br />’’yakında dönecek Yakup,arabistandan’’<br />aslında o yakuptu.yakupta birini bırakmıştı ve ülkeye dönmedi.yazan da Yakup da öyle iyi biliyordu ki o ve Yakup bir dönence,birbirlerini durdurur ve yer değiştirirlerdi.uzaya gönderilen uyduların çektigi fotograftan ayın görünmeyen yüzünün de görünen yüzüne benzedigi anlaşılmıştı.arkhehttp://www.blogger.com/profile/14861896314588855342noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4604320405813342443.post-86543690173145741972011-08-09T15:12:00.000-07:002011-08-09T15:30:42.966-07:00BOTANİK TERMİNOLOJİSİNDE ISKAMEZARA GİRİŞ KOMEDİSİNİ BAŞLATALIM SABAH DA DİRİLİŞ KOMEDİSİNİ.VE BU İKİSİ ARASINDA CAN SIKINTISININ AZAMETİNDEN BAŞKA BİRŞEY YAŞATMAYAN O FİİLİYAT TRAJEDİSİNİ.BUNLAR TAM BECKETTLIK LAFLAR AMA O SÖYLEMEMİŞ.BEN SÖYLEMESEYDİM O SÖYLERDİ.
<br />
<br />
<br />
<br /><a target='_blank' title='ImageShack - Image And Video Hosting' href='http://imageshack.us/photo/my-images/192/femalemonsters60s.jpg/'><img src='http://img192.imageshack.us/img192/1310/femalemonsters60s.jpg' border='0'/></a>
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />RÜYAMDA GÖRDÜM SENİ BU YAŞLARDAYIZ AMA COCUKMUŞUZ,TVDE SAN FRANCİSCO SOKAKLARI.REGÜLATÖR ZAYIFLADIGINDAN BOZULUYORMUŞ TV.SENDE BİR SİNİR VARMIŞ AMA NEYE KIZMIŞSIN BİLMİYORUM SİNİRLENİNCE ÇOK ERKEK OLUYORSUN HİÇ SEVMİYORUM
<br />
<br />
<br />sen daha yoktun(kum).kendimden doğru seviyordum ve genişdi zamanlarım ya da ben öyle sanıyordum(çakıl).daha sen yoktun kendime susuyordum.(veya mucur).hiç olmamış kadar yoktun.(bağlayıcı).tam da bunalmışken stabilite aşklardan bir avuç kil alıp kopan parçalarımı silindir pamuğunun içine bıraktım,yok istemiyorum artık alıştım
<br />yololdum,yolalmadım ben kendimle denkleşmezken çıktığım yolculukta kendimsiz kaldım,bu yazının da başlığı stabilize yollarda stabil aşk aranmaz olsun.
<br />arkhehttp://www.blogger.com/profile/14861896314588855342noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4604320405813342443.post-15163386993220415512011-08-09T14:48:00.000-07:002011-08-09T14:54:09.706-07:00O KİREÇTEN BULUTLARI DUVARLARDA LEKE SANDIN,DEDİM ONLAR LEKE DEĞİL KEDİLERİN GÖLGESİDİR<a target='_blank' title='ImageShack - Image And Video Hosting' href='http://imageshack.us/photo/my-images/20/8095theconversation.jpg/'><img src='http://img20.imageshack.us/img20/3272/8095theconversation.jpg' border='0'/></a>
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />Evet…guernica yakılmadan önce don kişot un dulcineası kadar güzeldi.. ve fedrico garcia lorca ki o dünyanın en iyi ve en yakışıklı şairiydi,o gençti ve neruda nın dostu hatta dali nin dostu. faşist ispanya dünyanın en iyi şairini öldürdü. ama buna ragmen dali faşist yönetimi desteklediğini söyledi o tam bir deli. ki kendisi sürrealistti. hatta breton onun isminden dolar heveslisi anagramı çıkardığında kendisi şu yanıtı vermişti ben sürreailistim.Fedirco garcia lorca ah mezarı bile bilinmez bu adamın.. işte faşizm ilginçlikten daha çok haksız bir çirkinliktir. ürküntüsü midenizin bulanmasına bile izin vermez.. hatta gördükçe sizide kendisi gibi acımasız düşünmeye ve hissetmeye iter. hayatı kirletmek isteyenlerin insan olamayanların yaptıklarıdır bunlar.. onlar düşünemezler öğrenemezler bilemezler evde bir kadın isterler kötü tohumlarını üretmek için ve her zaman aç olan midelerini doyurmak için birde sadakatsiz iğrenç zevkleri için.. onlar mutlu olamazlar ya.. mutlu olmak isteyenleri yada kanaat edip mutlu olanları bile kendi yarattıkları cehennemde acı çekmelerini görmek isterler.. onlar yapamıyorlar ya.. onlar kompleksliler ya.. onlar salaklar ya.. kıskanırlar kıskanırlar .sonra size de biçerler bu kaderi.
<br />tenezzül insanın kanaat getiremediği bir şey. kötü tohumlarını üretip aç midelerini doyuranlar kompleksliler asıl mutsuzlar ve sadakatsiz zevkleri..görselerde diğerlerinin çektiği acıları yinede rahatlamazlar farkında olmasalarda hissederler başaramadıklarını ve bu yüzden daha çok gaddarlaşır daha çok çirkinleşirler.. onlar göremezler sadece hissederler diğerlerinin hayal kurabildiklerini.. budur onların mutlu olmasına izin vermeyen.arkhehttp://www.blogger.com/profile/14861896314588855342noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4604320405813342443.post-30472238260798553532011-08-09T14:34:00.000-07:002011-08-09T14:47:39.358-07:00HİÇİMİ DAMITIYORUM<a target='_blank' title='ImageShack - Image And Video Hosting' href='http://imageshack.us/photo/my-images/853/shadowofadoubt.jpg/'><img src='http://img853.imageshack.us/img853/7297/shadowofadoubt.jpg' border='0'/></a>
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />inanma suçu yoktur fikrin dediklerinde
<br />uzakta biryerlerde senden cok ilerlerde
<br />aman gelme taklaya malum olur abdala
<br />tilki aklın faresi hep senden beslenecek
<br />yakında biryerlerde belki biraz geride
<br />düşme sakın tufaya laf anlatılmaz ona
<br />tilki ya ısıracak ya ensenden öpecek
<br />inanma her cemale bazen ışık yanıltır
<br />yüze düşmeyen gölge cemale nur yagdırır
<br />ortada biryerlerde senden biraz merkezde
<br />sakın yapma maraza lafın geçmez gareze
<br />ya aklın sana küser
<br />ya fikrin terse yatar
<br />fikrin terse yatarsa izah etmek mübahtır
<br />aklın sana küserse açarsın kollarını
<br />ellerin kısa gelir kolların kısa gelir
<br />işte işte o vakit
<br />susabilmek sevaptır.arkhehttp://www.blogger.com/profile/14861896314588855342noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4604320405813342443.post-82437671927721925472011-08-09T14:29:00.000-07:002011-08-09T14:33:22.346-07:00NE GÜZEL HALA VAZGEÇEBİLMEK<a target='_blank' title='ImageShack - Image And Video Hosting' href='http://imageshack.us/photo/my-images/840/tumblrlbwl0fehph1qd3582.jpg/'><img src='http://img840.imageshack.us/img840/5515/tumblrlbwl0fehph1qd3582.jpg' border='0'/></a>
<br />
<br />
<br />yürüyordu yalan yanlış
<br />sanki üstünde gökyüzü bir tek ona miras kalmış
<br />kendinden olanı severdi hem nedenli hem nedensiz
<br />ölürdü bazen zamansız,huy bu ya babadan kalmış
<br />yattıgı yerde bedensiz
<br />ısrar ederdi sebepsiz bilirdi kendine zarar
<br />yine yapardı edepsiz
<br />geceye kadar korkusuz
<br />gözü kara direnirdi
<br />ne vakit ki gök kararmış toprağını fark ederdi
<br />sanki altında yeryüzü bir tek ona miras kalmışarkhehttp://www.blogger.com/profile/14861896314588855342noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4604320405813342443.post-25170922862062495432011-08-09T13:42:00.000-07:002011-08-09T14:28:20.144-07:00SÖYLEMEK İSTEDİGİNLE SÖYLEDİGİN KALDIRACI<a target='_blank' title='ImageShack - Image And Video Hosting' href='http://imageshack.us/photo/my-images/19/sanog.jpg/'><img src='http://img19.imageshack.us/img19/1797/sanog.jpg' border='0'/></a>
<br />
<br />
<br />
<br />bir cumartesi sabahı dedesiyle bir cocuk
<br />parkta yürüdüler oturup cimlerin üstüne öyle uyuşuk uyuşuk
<br />uzaklara baktılar
<br />bu en lüksünden akraba ilişkilerinin
<br />konuşmak zorunda bile kalmadılar
<br />ne halef olmanın endişesi
<br />ne de yorgunlugu selef olmanın
<br />hiçbir zaman değişemeyecegini bilerek bu mesafenin
<br />aynı yaşta oldular
<br />bu yüzden boyları dedelerin
<br />oldugundan uzun hatırlanır
<br />ve nerenin silüeti olursa olsun arka planda
<br />burunlarda her zaman cimlerin kokusu kalırarkhehttp://www.blogger.com/profile/14861896314588855342noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4604320405813342443.post-16923810524229822672010-07-15T14:07:00.000-07:002010-09-25T17:13:50.345-07:00NEYE AGLIYORSAN BUL BULMAK İSTİYORSAN ŞARAP İÇ<a target='_blank' title='ImageShack - Image And Video Hosting' href='http://img801.imageshack.us/i/keci.jpg/'><img src='http://img801.imageshack.us/img801/5836/keci.jpg' border='0'/></a><br /><br /><br /><br /><br />ne basittik eskiden.dünya gülünç bir gerçek,hayaller oyun oynayabilmenin güzel hikayesiydi.sokaklarda yollar,evler ve cicekler yaşardı.evlerde insanlar,yollarda arabalar..sonu olmayan hikayeler anlatabilirdik sıkılmayı bile unutup.zamanın tam olarak neresinde oturdugumuzu bilmezdik.herkes kocaman,ölüm anlamsız ve fazlasıyla uzaktı.sonrasında korkular dolmaya basladı evlerin odalarına,korkular yaşamaya başladı evlerde insanlardan önce.korku;bencillik,çaresizlik ve sessizligi getirdi yanında.gerçeklik düşlerimizi yıktı,olan bitenler de gerçekliklerimizi.ve evet,dünyaya hoş geldin.yazları sıcak kışları soğuktur-bir montherland romanını onbirle çarp,sadece o kadar sıkıcı ve sadece o kadar çarpıcı-yuvarlak,ıslak ya da kurak ve kalabalıktır,sevmedin mi genc adam.ve en fazla seksen sene ömrü var.benim bildigim tek bir kuralı var,lanet olsun ki burada nazik olmak zorundayız.dogumlarımız büyük ve esrarengiz bir sakanın baslangıcıdır.savası yaşamamıs yaşamayan biryerlerde doganlarımız sanslıdır.ailesi yazı yazmayla-yazarlık demiyorum kücük adam,ugrasanlar biraz daha sanslı.cok kücük yaslarda okumaya baslayanlarsa biraz daha.eger yazı yazıyorsan bir kısım insan yazamadıgını düsünecektir,aldırma.onları hayatından defet.bazı eleştirilerin senin daha iyi yazmanı saglayacagını söyleyen salaklar da olacaktır burada,safsataları duymazlıktan gelmeye alıştır kendini.ölümle ilk karşılaşmanı erken yaşamazsın umarım.cümlelerim boşa gitsin istemem.ölümün sana gösterip vermemesini umarım.yaşadıgını anlaman için arada görmen gerekiyor.ait olmadıgın bir sehirde doğmuşsan ki genelde böyle olur,dogum seni oraya ait yapmaz,oraya geri dönme-elbette önce oradan ayrılmanı ögütlemek zorundayım.dünyanın parodisini keşfetmeye kafa yor,birilerini tanımaya degil,nasılsa kimseyi tam ve eksiksiz olarak tanıyamayacaksın,kendini bile.yokluk,hiçlik,varlık,varoluş..yazı kariyerinin başlangıcı olabilir.herkesin gördügü dünyanın kimsenin bakmadıgı yerlerini yaz,evet sana büyük bir kitle vaad etmiyorum.ödül bekleme,ceza bekleme.küfürbaz ve edepsiz bile olsan onurlu ve dürüst ol. politik düzenleri,sonu dogmaya varan ideolojileri,inançların,hatta herhangi bir spor takımı bile önemseme,ben beceremiyorum umarım sen başarırsın.her inanç ve ideoloji kendine inanmayanları dışlar,ben ayrışmadan yanayım,sen olma.bireysel farkındalıgın evreni bile kurtarabilir,bunu unutma ama sürekli hatırlayıp kendini komik duruma düsürme.mizah bu berbat,ıslak veya kuru yuvarlakta kendini korumanın yollarından biri.kullan.kendi seciminle sahip olamadıgın ailen,yolunda gitmeyen ve hiç gitmeyecek derslerin,sana ilgi duyan seni seven insanlar,senin sevdigin insanları artık sevemiyor olman..bunları sana veren dünyaya biraz sataşmandan daha adil ne olabilir,sataşmayı sev.hayal kurmayı bırakma.artık dönmekten yorulan dünyayı degil,can çekişen ruhunu kurtarmak için yaz.kendini kurtarırsan her şeyi kurtarabilirsin demektir.hastahanede yenilme ihtimalini fark edersen,geçmesini bekle ama sabırlı biri olma,çok zamanın yok.bazıları komiktir bazıları degil,çok eskiden ben de komiktim,ama artık o bile degilim.hayal kırıklıkları en çok mizah zırhını zedeler.bolca sigara iç,şaraplara çok para ver.çirkinleş,ahlaksız şeyleri yap.sadece özünde iyi biri oldugunu düsün.nasıl olsa özünde hep iyi olacaksın,ha unutmadan salak olmak kötü olmaktan daha aşagılık birseydir.dünyaya katlanabil,yaşamayı sev demiyorum ama alışmaya çalış.dünyaya ayak uydurma,baş etmek istiyorsan tek önerim başkaldırı ve isyan olabilir.ne istiyorsan iste ve sahip ol.sahip olamayacaklarını isteme diyenleri duyma,en kusursuz istegine sahip olana kadar huzursuz yaşa,mutsuz ol.susma,kabullenme’yi kelimelerinden cıkar.yüzlerce kitap oku,yüzlerce film seyret,binlerce kelime yaz,onlarca kelime konuş.içinden geçenleri oldugu gibi kimseye anlatma.yanlış olanları yaz dogrular kimin umurunda.dünyaya başka bir gezegenden gelmiş gibi yaklaş,alışmaya çalış dedim evet ama senin yerin de burası degil.bu zaman zaten degil.geceleri sokaga cık ve herkes uykusundayken cöp bidonlarını tekmele,birilerine birseyler fırlat ve özellikle kafalarına isabet ettirmeye çalış,arabaları çiz.bir süre sonra bir boka yaramadıgını göreceksin.tekmeledigin cöp bidonlarını yak,kavgalara girip kasını gözünü patlat bu seni bir süre daha idare eder.insanların seni dinlemesinin yolu güzel seylerden bahsetmektir,acını illa paylaşmak istiyorsan gercek dostlarına sakla.ve cok dostun olsun bir kişiye cok sey yükleme.birseylerin bası olmayı düsleme,bırak o işi ahmaklar halletsin.yarın belki de bir yarın olmaz.ve tanrı ölmemiş olsaydı önce kendinden nefret ediyor olurdu herhalde.arkhehttp://www.blogger.com/profile/14861896314588855342noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4604320405813342443.post-26256044128281899922010-05-03T15:18:00.000-07:002010-06-14T12:35:54.775-07:00KİMSEDEN ANLAYIŞ BEKLEMEYECEK KADAR YUKARIDA BİR YERDEYİM<a target='_blank' title='ImageShack - Image And Video Hosting' href='http://img696.imageshack.us/i/atriptothemoon.jpg/'><img src='http://img696.imageshack.us/img696/8855/atriptothemoon.jpg' border='0'/></a><br /><br /><br />14.yüzyıl ortalarında<br />çivili dolaba sokulan ardından da cadı olduğunu söylemek zorunda kalan,<br />ipte kafası sallanırken bile <br />ölü gözleriyle güçlü bakan ; <br />kötü tehlikeli bir kadının yansımasıyım.<br />ölümün çok eskiye dayanıyordur belki, <br />ilk kadın olduğum güne <br />belki yüzyıllar öncesine.arkhehttp://www.blogger.com/profile/14861896314588855342noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-4604320405813342443.post-5596407221280718342010-05-03T15:13:00.001-07:002010-10-11T02:38:55.302-07:00BİR'E İKİ'DEN BİLE DAHA YAKINIM.<a target='_blank' title='ImageShack - Image And Video Hosting' href='http://img151.imageshack.us/i/ggggxa.jpg/'><img src='http://img151.imageshack.us/img151/7816/ggggxa.jpg' border='0'/></a><br /><br /><br /><br />ben hariç kimse <br />yarattıgım yerde<br />uzun süre soluyamaz<br />soluyamadılar<br />yirmimden sonra ögrendim<br />onlarla geçinebilmeyi<br />silkeleyip düşürebiliyorum artık <br />yakamdaki onları<br />ve uzaktan seyrediyorum<br />simdi tüm yalnızlarıarkhehttp://www.blogger.com/profile/14861896314588855342noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4604320405813342443.post-44017283454681451242010-05-03T15:10:00.001-07:002010-07-15T15:52:35.805-07:00herşey aniden olacak adım gibi biliyorum,planlı hiçbirşeyle işim olmaz<a target='_blank' title='ImageShack - Image And Video Hosting' href='http://img231.imageshack.us/i/therockyhorror.jpg/'><img src='http://img231.imageshack.us/img231/6193/therockyhorror.jpg' border='0'/></a><br /><br /><br /><br />hiç yalan söylemeyen bir adam<br />gelecege yatırım yapıyordur<br />cok uzak zamanlardan üstelik<br />bir kez bulaştı mı yalana<br />çaresiz ömrünce kendini sorgular<br />şüphe etmek kadar<br />sancılı<br />bir hastalık yok<br />ancak <br />yalanı oyuncaktan farksız kullananlar<br />bu pis hastalıkla tedirgin yaşar<br />geri dönüş imkansız<br />ve dipnot<br />o hiçbir şeyi tam ve eksiksiz vermez<br />o'nu tanıyorsun.arkhehttp://www.blogger.com/profile/14861896314588855342noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-4604320405813342443.post-89157843819757462632010-05-03T15:06:00.000-07:002010-05-07T15:08:37.792-07:00ERİŞEMEYECEGİN DORUKLARA YÜKSELMEN İÇİN TEK TAVSİYEM VAR,ZEPLİN.<a target='_blank' title='ImageShack - Image And Video Hosting' href='http://img11.imageshack.us/i/floriasigismondijpgksks.jpg/'><img src='http://img11.imageshack.us/img11/9324/floriasigismondijpgksks.jpg' border='0'/></a><br /><br /><br />sabahın<br />köründe uyandırıldım ve<br />başkalarının günahlarına ortak edildim.<br />tabi ki sorulmadan<br />yani sormadılar<br />ortagım olur musun<br />olmaz mısın diye<br />bir gün içerisinde aşık olup<br />diger gün B şıkkı olan <br />kadınların dertlerini mutsuzluklarını dinleyip<br />komik dertlerini<br />üç günlük dünya için<br />çok fazladan <br />cümleler kurdum<br />dört pastı<br />zar zor uyumaya çalıştım her defasında<br />cehennemin dibinde masanın dördüncü kişisi olarak<br />uyandırıldım<br />ne kağıtlar ne as ne fişler<br />ne de bildiklerim<br />bu kadar mı götsünüzarkhehttp://www.blogger.com/profile/14861896314588855342noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4604320405813342443.post-37134816381851464702010-05-03T15:01:00.000-07:002010-05-07T15:13:57.634-07:00iz bırakmamanın paranomik sapınımı<a target='_blank' title='ImageShack - Image And Video Hosting' href='http://img94.imageshack.us/i/bluegv.jpg/'><img src='http://img94.imageshack.us/img94/4209/bluegv.jpg' border='0'/></a><br /><br /><br />samimiyetten bahseden her söz <br />cok uzaktır kelimenin kendine bile<br />samimiyet deme<br />Sevilmek mutluluk mudur.<br />mutluluk bir baskasını sevmektir.<br />kendine ne kadar uzak durursan sevmeye o kadar yaklasmıs olursun.<br />kendine inanmak tanrıya inanmak evrenin gercekligine inanmak sana sunulanları sorguladıgında baslayan sürec ve.dünyayı sevmek içinse,önce kendinden nefret etmen gerekir.care baskalarında başka insanlarda <br />baskalarının sözlerindeymis gibi içimizi dökmek<br />günahlarımızı sırlarımızı ya da bir anda ıskartaya cıkarılmamıza neden olacak kirli yanlarımızı gizlemek için kendimize mübah gördügümüz ketumlugumuzdan vazgecmek kendimizi bir yerlere birilerine döküp sacmak ve bu sırada kacınılmaz bir biçimde benligimizden uzaklasıp onu bir baskası gibi seyretmek için. <br />acıma sahip çıkıyorum hepsi bu, eğer neticesi van gogh gibi kulağımı kesip masaya atmak olacaksa ona da eyvallah.göt işidir acına sahip çıkmak, götünü sağlama alanların işi değil.arkhehttp://www.blogger.com/profile/14861896314588855342noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4604320405813342443.post-74907115840939965122010-05-03T14:58:00.000-07:002010-05-07T15:22:04.355-07:00EN İYİSİ BENİM(ama hala şiir yazamıyorum 33)<a target='_blank' title='ImageShack - Image And Video Hosting' href='http://img32.imageshack.us/i/julesdassin.jpg/'><img src='http://img32.imageshack.us/img32/5970/julesdassin.jpg' border='0'/></a><br /><br /><br />hayatta en iyi yapabildigim 3. şeyin unutmak oldugunu anlamdıgım gün<br />çoktan ölmüştüm ben aslında<br />bu satırları öleli çok olmuş biri yazıyor<br />inan bana<br />bildiklerimden az,konuştuklarımdan çok fazlayım<br />çünkü ben hep unuturum<br />katil cinayet mahaline eninde<br />ve sonunda<br />geri döner<br />onun oraya dönmesini sağlayan<br />merak degil<br />yalnızlık hissidir<br />katil yalnızın ta kendisidir<br />cinayet mahalinde hep bir uğultu vardır<br />ve işte o uğultu onu kalabalığa ulaştırırarkhehttp://www.blogger.com/profile/14861896314588855342noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-4604320405813342443.post-57604879844049082922010-05-03T14:53:00.000-07:002010-05-17T09:02:54.827-07:00bugün biraz öldügümü gördüm.azalan cinsten,yaşama dogru.<a target='_blank' title='ImageShack - Image And Video Hosting' href='http://img215.imageshack.us/i/krzysztofghjkllkjhg.jpg/'><img src='http://img215.imageshack.us/img215/2832/krzysztofghjkllkjhg.jpg' border='0'/></a><br /><br /><br />cıkmaz sokaklar her zaman cıkmaz diye birsey de yok<br />kafanı kıran o bilinmeyenlere verecek seylerin hala varsa<br />cıkar yolun da vardır<br />amaç birileriyle konuşmak degil,an<br />birine ayıracak kadar çok da degil<br />sadece<br />önümde duran yolun eğriliği sıkıcı.<br /><br /><a target='_blank' title='ImageShack - Image And Video Hosting' href='http://img12.imageshack.us/i/kknoir.jpg/'><img src='http://img12.imageshack.us/img12/372/kknoir.jpg' border='0'/></a><br /><br /><br />tembellikle kararsızlığımın evliliği uzun sürdü.''geç'' in içinden sesleniyorum...düşünceler eko yapıyor,daha önce düşündügünü üretirken problem çıktığını bildiriyor yanıp sönen tabela. Koltuğum.saçma bile değil.arkhehttp://www.blogger.com/profile/14861896314588855342noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4604320405813342443.post-42636429469747933262010-05-03T14:47:00.000-07:002010-05-07T15:29:14.047-07:00KISA,KISA METRAJ BİR FİLM KADAR KISA<a target='_blank' title='ImageShack - Image And Video Hosting' href='http://img294.imageshack.us/i/nekromantik.jpg/'><img src='http://img294.imageshack.us/img294/933/nekromantik.jpg' border='0'/></a><br /><br /><br />fazla kalabalıgı<br />beşi üçü bile kaldıramaz <br />insan<br />kaldıramadıgın tüm bu durumlar seni sana yazdırır<br />sıyrılsana içindeki o<br />hayvandanarkhehttp://www.blogger.com/profile/14861896314588855342noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4604320405813342443.post-12236879326848242572010-05-03T14:43:00.000-07:002010-05-07T15:32:36.819-07:00YİYEBİLECEGİN KADARINI DÜŞLE,YOKSA HEP AÇ UYUYACAKSIN(şiir yazamıyorum14)<a target='_blank' title='ImageShack - Image And Video Hosting' href='http://img714.imageshack.us/i/disconnectuserectus.jpg/'><img src='http://img714.imageshack.us/img714/5568/disconnectuserectus.jpg' border='0'/></a><br /><br />uzun cümlelerden bolca bahsetme lüksünü,bolca dokunuşlara tercih ediyorken bir romanda<br />bir yazar<br />cok da ucuz bir gecenin okuyucusu,pahalı cok pahalı yüzlere<br />paha bile biçemez<br />oysa<br />emsalsiz gecer <br />her bir kişinin aynadaki emsalsiz görüntüsüarkhehttp://www.blogger.com/profile/14861896314588855342noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4604320405813342443.post-60954925220679430672010-05-03T14:41:00.000-07:002010-05-07T15:37:20.149-07:00DAHA FAZLA YÜKSELME CO,CÜNKÜ BURADAN ASAGIDAN SANA BAKTIGIMDA COK UFAK GÖRÜNÜYORSUN<a target='_blank' title='ImageShack - Image And Video Hosting' href='http://img16.imageshack.us/i/thegeneralu.jpg/'><img src='http://img16.imageshack.us/img16/4537/thegeneralu.jpg' border='0'/></a><br /><br /><br />kısa hikayelerle yüzleri gecince,herseyi degiştirebilirsin artık tek kısa cümleyle.arkhehttp://www.blogger.com/profile/14861896314588855342noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4604320405813342443.post-17607417289279114472010-05-03T14:32:00.000-07:002011-08-08T11:18:08.512-07:00YERYÜZÜNDEKİ TÜM YUMURTALARIN HAYALETLERİNİN TOPLAMI GİBİ BİRŞEY<a target='_blank' title='ImageShack - Image And Video Hosting' href='http://imageshack.us/photo/my-images/820/alpqx.jpg/'><img src='http://img820.imageshack.us/img820/2186/alpqx.jpg' border='0'/></a>
<br />
<br />
<br />doktorun odasındaki bekleme yerine oturuyorum.hastanenin bahcesine bakan tek penceresi tül perdeyle kapalı kücük bir oda.çelik ayaklı masada aynı zamanda sekreter görevi de gören bir hemşire.önündeki kagıtlara bakıyor.yüzü cok ciddi.duvarlar bembeyaz.bir tanesinde benim oldugum altı sandalye.ortada tek sehpa ve yerde ki halı da beyaz.duvarda salak bir lise fotografı,basketbol takımını gösteriyor.sehpanın üzeri boş.ne bir gazete ne dergi,tv de yok.canım bir sigara yakmak istiyor.yakmıyorum.evimin salonunda olmak istiyorum,yatagım da olur,hatta banyo bile olur.o kanepede uzanmış.birşeyler yazıyor olsun mesela diyorum.onun senede 5 kere yazı yazdıgını söylemiş miydim.ben sigara ve viski içerek tv seyrediyorum.sigara ve içki özel meraklarım.onla arada ot da içiyoruz.neyse bu apayrı bir konu.masanın üzerinde bir küllük dolup taşıyor.sanki sigaranın üzerine sonradan ilave edilmiş gibiyim.içkim bitiyor,bir tane daha almak için mutfaga gidiyorum.koltuguma gömülüyorum.bir sigara daha yakıyorum.televizyona bakıyorum,içkim bitiyor,yenisini alıyorum,sigara içiyorum,televizyona bakıyorum.yeni bir içki alıyorum küllük doluyor.koltugun altından bir küllük daha alıyorum,masaya koyuyorum.birazdan o da dolacak.içkim bitiyor,bir tane daha dolduruyorum,sigara içiyorum.televizyona bakıyorum.o uzagımda kanepede yazı yazıyor.söylemiş miydim o senede 5 defa yazı yazar.içki içiyorum televizyona bakıyorum.televizyonda dünyadaki bazı yerlerden katedraller gösteriliyor.aralarındaki farklardan bahsediyorlar.paristekinin göge uzanan ürkütücü kuleleri ekranımı kaplıyor.heykellerle kaplı dış yüzeylerine bakıyorum.tavanı ve duvarları kaplayan freskler sonra.sonra da bir katedralle bir baptist kilisesi arasında ne gibi farklar oldugunu düsünerek bir sigara yakıyorum.o kanepede yazı yazıyor.bir keresinde bizim eve kör bir adam geldi,onun eski bir arkadası.bir kac gün bizde kaldı,umursamadım.sigara yaktı.içki içti.sonra bir daha sigara yaktı,o yazı yazdı.ben sigara yaktım.tv katedralleri gösterdi.o yatmaya gitti.biz içki içtik,sonra adam resmini çizelim dedi.bir kagıt cıkardım,onun yazı yazarken kullandıgı kalemlerden birini aldım.kagıdı masaya koydum.adam elimi tuttu,ben cizmeye başladım.adam elimi tutarak aynı hareketleri yapmaya başladı.önce kutu çizdim.sonra bir çatı.çatının uçlarına sivri kuleler çizdim.elimi tuttugu için adam da çizmiş oldu.kuleler çizdik.içki içtik.sigara yaktık,o uyudu.adamla birlikte fresk kaplanmış katedraller çizdigimizi görmedi,o uyudu.müthiş bir geceydi.doktorun odasında canım sigara ve içki istedi.içmedim.zaten biraz sonra doktor geldi.yüzü asıktı.elindekileri bana verdi,sadece alışkanlık nedeniyle sadece bu yüzden,doktora teşekkür ettim.eve döndüm.koltukta sigara yaktım,içki içtim.o geldi.yazmadan önce bir şey sordu.saymaktan vazgeçmeden önce 12 tanesini saydım dedim.sigara yaktım.o yazı yazdı.arkhehttp://www.blogger.com/profile/14861896314588855342noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4604320405813342443.post-44585930563224470772009-12-15T02:30:00.001-08:002010-05-07T16:55:01.834-07:00GÖKYÜZÜNDEKİ GÜNEŞTEN BAHSETMEK İSTERKEN YERDEKİ TAŞLARA DA DEGİNMEK<a target='_blank' title='ImageShack - Image And Video Hosting' href='http://img8.imageshack.us/i/lelocataire.jpg/'><img src='http://img8.imageshack.us/img8/4548/lelocataire.jpg' border='0'/></a><br /><br /><br />İsmim.herşeyin suçlusu o.o beni belirliyor.herkes önce adımı sonra işimi son olarak da yaşımı ögrenmek istiyor.kimse en büyük korkun ne demiyor.o zaman onlara deniz derdim,yüzmeyi iyi biliyorum.özlem.çok sıradan bir isim.bir işe yaramayan,korkularla dolu,tanımadıgı ortamlarda tedirgin,konusmayı pek de sevmeyen,rahatlamasına alkolün yetersiz kaldıgı zavallı bir kız.sesinden bile bir bayagılık,inançsızlık,boşvermişlik akıyor,kralın soytarısı olabilir.sokakta pek fark edilmeyecek bir tip.siyah saçları kaşlarını kapatıyor,ifadeleri saklamak için güzel taktik.gözleri kahverengi.denizlere ya da gökyüzüne benzemeyen cinsten.puslu.dik yürüdügünde boyu 176,ama dik yürümeyi yeglemiyor.insanları adımların tanıma alışkanlıgı var.konusurken gözlere bakmayı sevmediginden,seslere ve hareketlere karşı duyarlı.memnun olmuş.kaybolan ruhlar yine buraları esir almış,sokaktaki orospulardan,doymayan şişkolardan,ceketli adamlardan,kürklü kadınlardan,öpüsen sevgililerden tiksiniyor.hayal ettikleri hayatların bir parçasıyla mutlu olan salaklar sürüsü,o istediklerini tam ve eksiksiz bulana kadar huzursuz olacak.elindekiyle yetinmek ne büyük yalan.kurallar yasaklar ahlak anlayışı.hepsi insanların mutsuzlugu için yapılmıs safsatalar.umursamıyor.iş bulamazsa vergi kacakcılıgı yapar,ailesinden nefret eder,belki de sayılı arkadaslarından bile para sızdırır,bunlar onu iyi yapmaz ama kendileri olmaya korkan insanlardan daha asildir.o kimse o.adı ya da karakteri bile degil.görünüsü konusunda cok sanslı degil,nerde durması gerektigini bilmeyen elleri,bazen bakmaya utanan gözleri,yavaş hareket eden bacakları var.iyi bir model,yeteri kadar deneme ve kusuru olmayan azimle bir başkası olabilecegine emin.hayatın süprizlerine yedi gün yirmi dört saat açık.fırsatlar her zaman onu çekici buluyor,ne kadar şanslı.iş aramıyor,işler ona gider,simdi barda yanında gördügünüz adamla bir ay önce tanısmıs,bardaklarındakiler viski damlaları,o yüzden biraz sarhos görünebilir.adam kendisinden onla gitmesini istiyor,sevgi dilenmeye bile basladı,o içinden ne sıkıcı diye geciriyor,ama onla gidebilir,caresizligin yapabileceklerinin sınırı yok,yepyeni bir yasam onunla flört ediyor,hoscakal bu sehir zaten seni pek sevmemiştim.diger adamla tanısması da cok vaktini almıyor,onu bulmak cok kolay,beyaz badanalı evinde yasıyor,özlemin istedigi herseye sahip mutlu bir sersem.onu tavlaması cok vaktini almıyor,biraz içki,gelecek hayalleri,kitaplar..yarı sarhoş kumsalda dolasırken işte hayat bu diyor,bu kadar gercek sadece.bazen bakışları kesiştginde garip bir özlem duyuluyor.escinsel miyim diye soruyorsunuz arada degil mi?genellikle herkes bunu merak eder,acıkcası kendimi hiçbir cinse cekilmiş hissetmiyorum,seks insanların baskalarına ait olma dürtüsü,beni gelecek planları bile daha cok tatmin ediyor.ona asık da degilim,ama garip bir tutkuyla inceliyorum onu,onda bir sanatcının olmazsa olmaz ucuklugu var,heran gidebilecek gibi eksik duruyor yanınızda.günleri cok rutinlesiyor,özlem nereye kadar katlanır bilmiyorum,sabah erkenden kalkıp birer kahve içiyorlar,saat onda kitap okumaya baslıyorlar,saat ikide makarna ve sarap,aksam üstü vodka ve kiraz,dokuzdan sonraysa kelimeler ve istekler bulanıklasıyor,gece karanlık ve karısık.<br />onu en cok digerinin eski sevgilisi sürtük sinirlendiriyor,sürekli cevrelerinde dolasıp zavallı haliyle can sıkıyor.aglıyor yalvarıyor ama özlem kıskanmasına bile lüzum olmadıgını biliyor.sonunda egolarına yenilen o,özlemi kızdırıyor,ama bu özlem için kızıyor görünmek zorunda oldugu hallerden biri,antrenmanlı böyle kızmalara,yoksa niye kızsın ki,kendisini seven bir kadına hayır diyemiyor yalnızca,özlemin yanında zaaflarıyla yenilgi almıs oluyor.kendisi bir ressam,ressam denebilirse.bütün günü boyalarıyla saheserlerine hayran hayran bakarak geciriyor.o kadar beceriksiz ki özlem alay etmemek için kendini zor tutuyormuş.özlem insanları ezberlemeyi seviyor,aktrist de diyebilirsiniz,o kendini sürekli bir sahnede hayal ediyor,onu izliyor,catalı nasıl tuttugunu,gülümserken kac dişini gösterdigini,pantalonunun kat yerini,en sık kullandıgı kelimeleri,duşta mırıldandıklarını.sadece simdiyi degil gecmişi de satın alıyor.kendini o kadar seviyor ki o da sevsin diye ugrasıyor durmadan,içince de cok konuksan oluyor,özlemin bası agrıyor.parmak izleri ve cocuklugu haric özlem onu taklit edebiliyor artık,sesi yürüyüsü bakısları,ölse hayatının mirascısı olabilir.katil dogarsınız,zevk tutku mecburiyet asagılanma.nedeniniz ne olursa olsun siz,öldürmeden rahat etmezsiniz.o gerekli olmadıkca cinayet işlemez,daha önce de kimseyi öldürmüs degil,tamam kabul ediyorum,birilerini bıcaklamayı,okuldaki insanları atese vermeyi,cöp kamyonlarını patlatıp sehri pislige cevirmeyi cok hayal ettim.ama eyleme gecirmedim,gecerli bir nedenden ziyade mecburi bir nedenim olmamıstı.neden bugün derseniz de kendimden cok sıkıldıgımı,baksa birine tasınmam gerektigini söyleyebilirim.makul bir sebep bence.simdilerde tatildeler,o huzursuz.kayıkta birbirinden uzaklasan bakıslarını yakalıyorum,kalbim acıyor,cocukken babam oyuncaklarımı kırdıgında aynı seyi hissederdim.sevilmemenin caresizligi.onunla basedebilecek tek bir mutluluk yok dünyada.sevgisini kurtarmak için özlem seninkini almalı.üzgün cünkü hayatını istiyor.sen elindekinin kıymetini bilemedin,merak etme bedenini deniz alıp götürse bile ismin özlemle güvende.engel ortadan kalktıktan sonra,mutlu biri olmak için çalışmalara başlıyorum,önce adını kullanmam gerek,unutmayın ki insanlar hep aynı soruyla baslar sıkıcı diyaloglarına,pardon isminiz neydi.ikinci asama para,calısmayı sevmiyor,bankaları imza taklit ederek kandırıyor.yeryüzünün en kandırılası kuruluslarına bir katkı da ondan.sonrası rahat,huzurlu,dingin.zamana ayak uydurması kafi.şu meraklarınız hepinizi öldürecek.sıkıcı hayatlarınıza başkalarının hikayeleriyle eglence katabiliyorsunuz.ya tüm katil ve hırsızları hapse attırmıs olsaydınız,günlerinizi nasıl bir buhranla gecirirdiniz.artık o kadar inandırıcı davranıyor ki o gün kim olmak istemişse onu görüyorlar gözlerinde.sahte kimliginin en korktugu zamanlar,sıradan kimligiyle sokakta yürüdügü anlar.kendine tekrarlıyor bazen ben oyum.arada digeri oluyor sadece haftada bir kez sinemaya giderken,o gün yemek yemiyor,otobüste kuytu bir yere geciyor ve gelenin gecenin kendisine carpmasına izin veriyor.kimse bilemez ne zaman eskisi olacak ve eskiyi unutmak hiç de kolay degil.demişti size,kimlikler yanıltıcıdır diye,kalbi bedeni hatta cesareti.dogmayı secmektense ölmeyi yegler o.ve durmadan ismini terk eder.arkhehttp://www.blogger.com/profile/14861896314588855342noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4604320405813342443.post-84705450465445439142009-11-12T16:05:00.001-08:002011-08-09T13:36:51.975-07:00ŞEHİRLİ PSİKOPATLAR UCUZ MELODRAMLAR YAŞAR<a target='_blank' title='ImageShack - Image And Video Hosting' href='http://img52.imageshack.us/i/andrebreton.jpg/'><img src='http://img52.imageshack.us/img52/6522/andrebreton.jpg' border='0'/></a>
<br />
<br />
<br />bakar hep,görür net hiç hatırlamaz.susturmak için bagırır ürkünce aldatır mevladan korkmaz.sahibi esaret esiri feragat elçiye zeval olmaz.alçaktan uçar yüksekten düşer,kıblesi terstir menzili şaşmaz.söyler biraz anlatır çok,akılda kalmaz.
<br />
<br />evet bulut geçtiarkhehttp://www.blogger.com/profile/14861896314588855342noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4604320405813342443.post-40506181198177628042009-11-12T05:05:00.001-08:002010-05-07T16:03:27.836-07:00DÜŞÜRÜLEMEZ BİR KALENİN ÖNÜNE DÜŞTÜM<a target='_blank' title='ImageShack - Image And Video Hosting' href='http://img52.imageshack.us/i/oa3zua.jpg/'><img src='http://img52.imageshack.us/img52/430/oa3zua.jpg' border='0'/></a><br /><br /><br />gerceklik..masanın üzerinde ki bardak dün gece bulduqun tutkulu aşk kelimelerinden daha qercek.sacmalık deqil mi?etrafındakiler,baskalarının parası ya da içtiqin bilmem ne corbası,sevqilinin kapıdan cıkıp qitmesinden qercek.ismini deqiştiremezsin cünkü.aksam yemekte bilmem ne corbası yedim diyerek anlatamassın hikayeyi.oysa kapının arkasında kalan sen olsan bile,ben qitmesini öyle cok istedim ki sonunda qitti işte,diye bitebilir cümle.o an qercek senin inandıkların.şimdi ilk ders bitti qelelim ikincisine ki o daha karmaşık.qördüklerinle anlatamassın cünkü hikayeyi.sana inanacak,korkularını hissedecek hatta hayaletlere inanacak birileri lazım.sarhos deqilken bile sallanarak yürüdüqün bir yol,mutluyken bile aqlamana neden olacak bir adam,sıkıntılı dönemlerinde seni heycanlandıracak dersler.daha kolay olmasını ben de düşlememiştim ama 20 yılı asan ömrümde ne yazık ki mükemmel bir rüya hiç qörmedim.o yüzden anlattıklarım uzun ve sıkıcı bir romanın bi kac sayfasından ibaret oluyor.dinlemesi,yorumlaması ve hatta yeniden yazması,okuyan kimse artık,zor.ben yanlızca bir iki ipucu vermek istedim.vazgecmek isteyenlere yardımım olsun diyearkhehttp://www.blogger.com/profile/14861896314588855342noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4604320405813342443.post-68104362861766087162009-11-12T05:04:00.001-08:002010-05-07T16:08:30.289-07:00İMOLOJİNİN KISTASLARI YAHUT ESKİZLERİ<a target='_blank' title='ImageShack - Image And Video Hosting' href='http://img191.imageshack.us/i/sunsetboulevard666.jpg/'><img src='http://img191.imageshack.us/img191/6092/sunsetboulevard666.jpg' border='0'/></a><br /><br /><br />kafa sisirmeyi sevmem,ağlıyorum nedensiz.o kadar gölgemsiyim ki,üzqün ve kırgınım.cok aciz durumdayım.aqlarken yine kendime benzedim!evet evet kasteddigim tam olarak böyle birsey..alıntı oluyor evet ama olursa olsun o dillendirdi ben hissediyorum kral salomonun bunalımında jeannot diyor ya hani biliyor musunuz ben kendime benzemem benzeyemem kötü qösteririm işte,o hesap benimki de.bak aqlarken kendime cok benziyorum aqlarken zavallıyım hiçim yokum.sikerim kendine benzemeyi nedir kendine benzemek hayatın doqanın evrenin doqru yaptıqı tek şey mi.işte misal tennesse viliams,blanche dubois qibi diyor ya sana bana resimleriyle,ben qerceqi deqil qercek olması qerekeni söylüyorum.tam bir yalancı.al sana evita peron,milyonların onu niye sevdiqi belli,o da elinden qeleni ardına koymuyor kendi resmini tamamlamak için ve 33ünde qebermeyi ihmal etmiyor.gorki(ruscada acı anlamına qeliyor ve kendi secimiyle sahip bu soyismine)hiçbirseyle barısmam ki rejimle barısayım diyen bu insan da kendine benzemede yeterince ileri qitmiş.ben yapabiliyor muyum sanmam.kafka,cok zeki ve kendinin farkında,her farkındalık qibi benim de merakımı uyandırıyor,öldükten sonra yazdıklarının yakılmasını isterken olacakları biliyor muydu.ama neruda da ben qibi,bir kere nerudaya benzemiyor,daha zayıf olması ve daha qenc ölmesi qerekirdi,pinochet darbesi bir şair için qüzel bir ölüm zamanlaması.ama ask siirleri 70 yası kaldırır mı?lorcanın vücudunu ödünc almamalıydı.orson weles de aynı nedenlerden kendine benzemiyor,piknik olmaması qerekirdi,uyumsuz deha,imajolojide kilo fazlasına izin verilmiyor.arkhehttp://www.blogger.com/profile/14861896314588855342noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4604320405813342443.post-3438158048627112632009-11-12T04:55:00.000-08:002010-05-07T16:12:24.879-07:00YANGINDA İLK KURTARILACAK<a target='_blank' title='ImageShack - Image And Video Hosting' href='http://img64.imageshack.us/i/thenightofthehunter.jpg/'><img src='http://img64.imageshack.us/img64/3958/thenightofthehunter.jpg' border='0'/></a><br /> <br /><br />qenctin hostun ama yapmacıklıktan uzak beyaz kalbin artık dayanamadı<br />ve beni kötü yapan muhitim deqildi<br />bizzat sürmek ve sürünmek için yaratılmıstım<br />benim nasıl böyle bir mahluk olduqumu bilmeliydin deqil mi?<br />öyle seytani düsüncelerim vardı ki bütün itikatlar üzerine pence qibi cöküyor<br />tüm tasavvurlar üzerine bir baska pence qibi yapısıyordum<br />ruhumla su dakikaya kadar en yüksek hazineye mütevellid bir utanc duyuyorum<br />bu sehir senin huzur dolu qüzelliqini qördü <br />bense senin tüm varlıqını içtim<br />kemiklerimi kırsalar orda senin mevcudiyetinden bir parca<br />mesamelerimi acsalar orda qözlerinin ve beşerinin mirasını bulacaklar<br />ama şimdi sana karsı cok aciz ve zebunum<br />ruhumda ölene kadar şarap içme ihtiyacı var<br />ev cok sıcak<br />boquluyor qibiyim<br />pencereye qittim bu şehir boydan boya<br />hayvani boqusmalardan yorulan bir fahişe uykusuyla uyuyorarkhehttp://www.blogger.com/profile/14861896314588855342noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4604320405813342443.post-60456209728317347512009-11-12T04:38:00.000-08:002010-05-07T15:03:41.286-07:00TİLKİ AKLIN FARESİ HEP SENDEN BESLENECEK TİLKİ YA ISIRACAK YA ENSENDEN ÖPECEK<a target='_blank' title='ImageShack - Image And Video Hosting' href='http://img442.imageshack.us/i/floriasigismondi.jpg/'><img src='http://img442.imageshack.us/img442/5646/floriasigismondi.jpg' border='0'/></a><br /><br /><br />Sen hiç denizli horozu gördün mü sekerim.bir sehire sembol olmanın verdigi hissiyatla tüyleri gibi egoları da öyle kabarıktır ki sabahları kargalar bokunu yerken sırf onlara gülebilmek için uyanır ve kahkahalarıyla insanları uyandırırlar,sabah öten horozun hikayesi budur işte.ya da ben karıstırıyor da olabilirim,tıpkı efes ekstrayla rakıyı karıstırmam gibi,kusmaktan korkmak ne büyük ahmaklık.herneyse soguk bir denizli sabahıydı,denizli horozunun kanatları arasında inleyen..karga sesini tiz kahkahalarıyla öyle bastırıyordu ki uykusuzluktan ölmeme ragmen pörtlemiş gözlerimle dimdik yürüyebiliyordum.sabah saat yedi cıvarı karga ve horoz orgazm sigaralarını tüttürürken ben yürüyordum.buz tutan zeminde kaysam ne sakat olur diye düsünürken bil bakalım ne oldu.seni gördüm.kafanı geriye dogru verip bütün kanatlı mahlukatı ürküten o igrenc raddede şen kahkahalarını atıyordun,ve neden sonra yere cakılıp kaldın.duydum ki kuyruk sokumun içine kacmıs,agrısı azalsın diye bir kac hafta simse simide bile oturmussun.yok yok kimse düsmedi o sabah,seni de görmedim.hava soguktu evet,denizli sabahlarından nefret ediyordum dogrudur,ama ama hatırladıgım en güzel sabah o sabahtır nedense.bombos bir sokakta duran iki komik kardan adam gibi olabilirdik.cebimizde burusup ıslanmıs iki sinema biletiyle,durakta beklerken sabah esintisine yenik düsmüs olabilirdik,ama korkma ben bir kardan adamım ve kardan adamlar sogugu sever.ve hatta mutludurlar.eve gidip uyudum,rüyamda seni gördüm,ayrılıgımızın aksamı,rahatsız yattım ve her yanım tutuldu,neyse uykuya daldım.sonra rüyamda bulutlarda uctuk,beni ne cok sevdigini söyledin,yeniden deneyelim dedin,ben de tamam dedim tamam!sonra kalktım ve ancak kalkınca nefes almaya basladım,oh dedim hersey kabustu.<br />Kabuslar,seri rüyalar zaten uykularımın ana parcası.baca deligine sıkısıp kaldıgım kabuslar görürdüm eskiden,sabaha karsı eve giren hırsız herkesi uykusunda dogramıs,bende bıcagın sürtünme sesine uyanıp,sıra bana gelmeden odamdan cıkıyorum,fakat ne sokak kapısı acılıyor ne pencere.kacıp saklanacak bir delik arıyorum,üçüncü katta olmamıza ragmen balkon kapısını zorluyorum,simdi burada kabus iki farklı finale baglanıyor,kapıyı kırabilirsem,balkon kapısından atlayıp kurtulabiliyorum,ya da kapı acılmıyor.o vakit baca deligine saklanayım diyorum,sıkısıyorum,belden asagım dısarıda debelenirken,hırsız gelip bacaklarımı dogramaya baslıyor,fakat acıdan bayılmam yahut kan kaybından gebermem gerekirken öyle olmuyor,hırsız tarafından yaralarım bandajlanıp ölüme terk ediliyorum,esaretin bedelinde hücreden kacıs sahnesinde herif duvara actıgı fare deligi kadar yerden hapisanenin tesisat sistemine ulasıyor,sonra atık borusunu tasla patlatıp bir de onun içinde sürünüyor ya,yazması bile kötü,işte dar bir yerde sıkımsak,orda ölmeyi beklemek.klostrofobim var ama asansörde 5 saat kalmak korkutmuyor beni,hatta ful konsantrasyon,birseyler yazmak için ideal yer.neyse bunları öylesine bir insana anlatmıstım,o da hemen kendi gereksiz yorumlarından dem vurmaya basladı,cocuklugumda yasadıgım olayların travmatik durumlarının rüyama yansıması bilinc altı üstü vik vik vik..duvardan farkı olmayan insan eskizi tiplerle özel durumlarınızı paylasmak sizi onun gözünde degersizlestiriyor(neden ikinci profilde blok besledigim de cevabıdır bu cümle)psikolokla hasta arasında ki mesafeli egoizm içinde acınası bir mahlukata dönümsek gibi..diger yandan da dostu düsmandan ayırmanın en kolay yolu da bu.anıları yem olarak kullanmak.insanlarla aranızdaki mesafeyi ayarlayan sey anlattıklarınıza gösterilen reaksiyonlar.senle aynı dili konusan birini bulana kadar duvar suratlı insanlarla harcanıyorsun.yazarak rahatlama yoluna gitmek güzel ama ya birilerine okutma ihtiyacı?işte yine yalnızlık.her dem nefretimden kagıdıma damlıyor hayallerim,kimler okuyor bu satırları kac kişinin elinde bilmiyorum,benimle aynı dili konusanlar için yazıyorum,baca deligine sıkısan cocukları dograyan orospu cocukları için degil.arkhehttp://www.blogger.com/profile/14861896314588855342noreply@blogger.com0