BLOG FLÜT

8.09.2011

BOTANİK TERMİNOLOJİSİNDE ISKA

MEZARA GİRİŞ KOMEDİSİNİ BAŞLATALIM SABAH DA DİRİLİŞ KOMEDİSİNİ.VE BU İKİSİ ARASINDA CAN SIKINTISININ AZAMETİNDEN BAŞKA BİRŞEY YAŞATMAYAN O FİİLİYAT TRAJEDİSİNİ.BUNLAR TAM BECKETTLIK LAFLAR AMA O SÖYLEMEMİŞ.BEN SÖYLEMESEYDİM O SÖYLERDİ.








RÜYAMDA GÖRDÜM SENİ BU YAŞLARDAYIZ AMA COCUKMUŞUZ,TVDE SAN FRANCİSCO SOKAKLARI.REGÜLATÖR ZAYIFLADIGINDAN BOZULUYORMUŞ TV.SENDE BİR SİNİR VARMIŞ AMA NEYE KIZMIŞSIN BİLMİYORUM SİNİRLENİNCE ÇOK ERKEK OLUYORSUN HİÇ SEVMİYORUM


sen daha yoktun(kum).kendimden doğru seviyordum ve genişdi zamanlarım ya da ben öyle sanıyordum(çakıl).daha sen yoktun kendime susuyordum.(veya mucur).hiç olmamış kadar yoktun.(bağlayıcı).tam da bunalmışken stabilite aşklardan bir avuç kil alıp kopan parçalarımı silindir pamuğunun içine bıraktım,yok istemiyorum artık alıştım
yololdum,yolalmadım ben kendimle denkleşmezken çıktığım yolculukta kendimsiz kaldım,bu yazının da başlığı stabilize yollarda stabil aşk aranmaz olsun.

O KİREÇTEN BULUTLARI DUVARLARDA LEKE SANDIN,DEDİM ONLAR LEKE DEĞİL KEDİLERİN GÖLGESİDİR






Evet…guernica yakılmadan önce don kişot un dulcineası kadar güzeldi.. ve fedrico garcia lorca ki o dünyanın en iyi ve en yakışıklı şairiydi,o gençti ve neruda nın dostu hatta dali nin dostu. faşist ispanya dünyanın en iyi şairini öldürdü. ama buna ragmen dali faşist yönetimi desteklediğini söyledi o tam bir deli. ki kendisi sürrealistti. hatta breton onun isminden dolar heveslisi anagramı çıkardığında kendisi şu yanıtı vermişti ben sürreailistim.Fedirco garcia lorca ah mezarı bile bilinmez bu adamın.. işte faşizm ilginçlikten daha çok haksız bir çirkinliktir. ürküntüsü midenizin bulanmasına bile izin vermez.. hatta gördükçe sizide kendisi gibi acımasız düşünmeye ve hissetmeye iter. hayatı kirletmek isteyenlerin insan olamayanların yaptıklarıdır bunlar.. onlar düşünemezler öğrenemezler bilemezler evde bir kadın isterler kötü tohumlarını üretmek için ve her zaman aç olan midelerini doyurmak için birde sadakatsiz iğrenç zevkleri için.. onlar mutlu olamazlar ya.. mutlu olmak isteyenleri yada kanaat edip mutlu olanları bile kendi yarattıkları cehennemde acı çekmelerini görmek isterler.. onlar yapamıyorlar ya.. onlar kompleksliler ya.. onlar salaklar ya.. kıskanırlar kıskanırlar .sonra size de biçerler bu kaderi.
tenezzül insanın kanaat getiremediği bir şey. kötü tohumlarını üretip aç midelerini doyuranlar kompleksliler asıl mutsuzlar ve sadakatsiz zevkleri..görselerde diğerlerinin çektiği acıları yinede rahatlamazlar farkında olmasalarda hissederler başaramadıklarını ve bu yüzden daha çok gaddarlaşır daha çok çirkinleşirler.. onlar göremezler sadece hissederler diğerlerinin hayal kurabildiklerini.. budur onların mutlu olmasına izin vermeyen.

HİÇİMİ DAMITIYORUM






inanma suçu yoktur fikrin dediklerinde
uzakta biryerlerde senden cok ilerlerde
aman gelme taklaya malum olur abdala
tilki aklın faresi hep senden beslenecek
yakında biryerlerde belki biraz geride
düşme sakın tufaya laf anlatılmaz ona
tilki ya ısıracak ya ensenden öpecek
inanma her cemale bazen ışık yanıltır
yüze düşmeyen gölge cemale nur yagdırır
ortada biryerlerde senden biraz merkezde
sakın yapma maraza lafın geçmez gareze
ya aklın sana küser
ya fikrin terse yatar
fikrin terse yatarsa izah etmek mübahtır
aklın sana küserse açarsın kollarını
ellerin kısa gelir kolların kısa gelir
işte işte o vakit
susabilmek sevaptır.

NE GÜZEL HALA VAZGEÇEBİLMEK




yürüyordu yalan yanlış
sanki üstünde gökyüzü bir tek ona miras kalmış
kendinden olanı severdi hem nedenli hem nedensiz
ölürdü bazen zamansız,huy bu ya babadan kalmış
yattıgı yerde bedensiz
ısrar ederdi sebepsiz bilirdi kendine zarar
yine yapardı edepsiz
geceye kadar korkusuz
gözü kara direnirdi
ne vakit ki gök kararmış toprağını fark ederdi
sanki altında yeryüzü bir tek ona miras kalmış

SÖYLEMEK İSTEDİGİNLE SÖYLEDİGİN KALDIRACI





bir cumartesi sabahı dedesiyle bir cocuk
parkta yürüdüler oturup cimlerin üstüne öyle uyuşuk uyuşuk
uzaklara baktılar
bu en lüksünden akraba ilişkilerinin
konuşmak zorunda bile kalmadılar
ne halef olmanın endişesi
ne de yorgunlugu selef olmanın
hiçbir zaman değişemeyecegini bilerek bu mesafenin
aynı yaşta oldular
bu yüzden boyları dedelerin
oldugundan uzun hatırlanır
ve nerenin silüeti olursa olsun arka planda
burunlarda her zaman cimlerin kokusu kalır